TAKDİR
ETMEYİ
UNUTAN
DÜNYA
— ✦ —
MUTLU YİĞİT

2025’in hızlı ve yorucu gündeminde insanlar çok konuşuyor, çok anlatıyor; fakat gerçekten dinleyen, destekleyen ve başarıları takdir eden neredeyse yok denecek kadar az. Kimi zaman iş hayatında, kimi zaman sanatsal ya da manevi uğraşlarda, insanın en yakından beklediği destek aslında en çok ihtiyaç duyduğu anda sessizliğe dönüşüyor. Gerçek yakınlık ve dostluk ise tam da burada belli oluyor: yanında olabilmek, yüreklendirmek ve karşılıksız bir şekilde takdir edebilmek.
İnsan doğası gereği çıkarını önceleyen bir varlıktır. Bunu inkâr etmek mümkün değil. Ama burada ince bir çizgi var: çıkarcı olmak insanoğlunun tabiatında olabilir, fakat yine de kendisine ek olarak ailesine, çevresine ve topluma fayda sağlayabilmek en değerli meziyetlerden biridir. Karşılık beklemeden destek olabilmek, hem insanın kendi ruhunu besler hem de karşısındakinin yükünü hafifletir.
Psikolojik açıdan bakıldığında, takdir görmek elbette bir ihtiyaçtır. Görülmeyince hayal kırıklığı doğurur. Ancak asıl olgunluk, karşılıksız da olsa faydalı olmaya devam edebilmektir. İnsan emeğinin değerini kendisi bildiğinde, başkalarının sessizliği onu küçültmez; bilakis içsel gücünü artırır.
İslamî açıdan ise mesele daha da berraktır. Takdirin hakiki sahibi insanoğlu değil, Allah’tır. İnsan niyetini temiz tuttuğu sürece, yaptığı en küçük iyilik bile kıymet bulur. İnsanların sessizliği ya da kıskançlığı, aslında kişiye bir sınavdır: “Sen kimin için üretiyorsun?” sorusunun cevabını hatırlatır.
Buradan çıkarılacak ders nettir:
- Gerçek dostluk, karşılıksız destekle anlaşılır.
- Boş kalabalık, sadece adı üstünde boş olandır; anlam ya da değer taşımaz.
- Yalnızlık, doğru şekilde yaşandığında bir güçtür; insan kendini, niyetini ve Rabbini daha net görür.
- Takdir edilmese bile, faydalı olmaya ve üretmeye devam etmek insanın içsel değerini artırır.
Ve başlıkta sorulan hakikat bir kez daha ortaya çıkar: Takdir etmeyi unutan bir dünyada yaşamak mümkündür; fakat asıl mesele, takdir edilmese bile faydalı olmaya, üretmeye ve doğru yolda, doğru insanlarla birlikte yürümeye devam edebilmektir.
Sessizlikler, ilgisizlikler ve eksik destekler aslında yakınları ve dostlukları tartmanın en berrak aynasıdır. Bu durumları bir fırsat olarak görün; kendi yolunuzda hız kesmeden ilerleyin, yeni başarılar eklemeye devam edin. Bırakın siz rol model olmaya, örnek gösterilmeye devam edin.
Unutmayın, en büyük yatırım kendinize yaptığınız yatırımdır.
Not: Asıl hakikati kavradığınızda, başkalarının takdirine bağlı olmadığınızı görürsünüz. Bu yazı da size boş gelmez; aksine, içsel bir farkındalık kazanmanız için bir vesile olur.
Selam ve muhabbetle.