
Yapay zekâ teknolojileriyle uzun süredir içli dışlıyım. Güncel gelişmeleri yakından takip ediyor, hem işimde hem kişisel üretimlerimde bu araçları nasıl kullanabileceğimi araştırıyorum. Ama bu proje… biraz farklı doğdu. Bu defa mesele, yıllardır içimde taşıdığım bir hayalin teknolojiyle kesişmesiydi.
Müzik benim için hep vardı. 15 yaşımda “Beste Defteri” adını verdiğim bir deftere yazmaya başladım; yıllar içinde onlarca şarkı karaladım. Ancak onları seslendirmek hiç mümkün olmamıştı. MTL SOUND adıyla yayınladığım bu albüm, çocuklukta kurduğum o sessiz hayalin artık sesi oldu. Bu defa Robotuz Diye Sevmeyelim Mi cümlesiyle…
🤖 Peki ya ses?
Bu projede bilinçli olarak farklı bir yol izledim. Yapay zekâ ile seslendirilmiş bir albüm fikri, hem yaratıcı hem de zamana uygun bir ifade biçimi sundu. 15 parçadan oluşan albümde 13’ü sözlü, 2’si ise enstrümantal. Sözlerin büyük bölümü bana ait, birkaç şarkı da ise yakın çevreme de yer verdim.
Prodüksiyonun tamamı bana ait. Dijital beste, aranjman, ses tasarımı, mastering süreci, albüm kapağı, tüm şarkıların YouTube’daki official visualizer’larının üretimi… yani her şey…
Mutlu Yiğit olarak bireysel bir yaratım sürecinden geçip, bunu MTL SOUND etiketiyle hayata geçirdim. Albümde sesimi doğrudan kullanmadım, ama buna engel bir yetersizlik yoktu. Bu bir tercih meselesiydi ve bu albümü farklı kılan tarzı bozmak istemedim. Gerçek duygularla yazılmış şarkıların, yapay bir sesle nasıl farklı bir titreşim yaratabileceğini görmek istedim.
📛 Albümün Adı Neden “Robotuz Diye Sevmeyelim Mi”?
Bu ismi seçmemin birkaç nedeni var. Öncelikle; bu cümle ilk aklıma düştüğünde araştırdım. Google’a yazdığınızda daha önce kimse kullanmamıştı. Tamamen doğal bir ifade ama hiçbir sonuç çıkmıyordu. Bu dikkatimi çekti. Stratejik olarak düşündüm: anlamı güçlü, çağrışımı kuvvetli ve arandığında doğrudan albüme yönlendiren bir isim. Ayrıca bu albümün kapağında gösterdiğim gibi:
“İnsan yazdı, AI seslendirdi.”
İşte tam da bu yüzden bu ismi hak ettiğini düşündüm.
Albümde aşk, terk ediliş, yalnızlık, içsel dönüşüm ve kabulleniş gibi temalar var. Bazı şarkılar daha kırılgan, bazıları daha sert, kararlı. Ama her biri, yazıldığı dönemin bir izi. Bu çalışma benim için sadece bir dijital deneme değil; duygularımı başka bir biçimde ifade edebilmenin doğal bir yolu oldu.
🎼 Not: Bu Albüm Bir İlk
MTL SOUND adı altında daha önce İngilizce ve Almanca techno parçalar yayınladım. Ancak “Robotuz Diye Sevmeyelim Mi”, yayınladığım ilk Türkçe albüm ve belki de iç dünyama en çok benzeyeni.
🎧 Dinlemeye Hazır Mısın?
Bu albüm, AI teknolojisinin insan ruhuna çarpıp yankı bulduğu bir alan. MTL SOUND etiketiyle yayında. Ses yapay olabilir ama his… %100 gerçek.
🌀 Albümü şimdi dinlemek için:
📀 Spotify: Dinlemek için tıkla!
📺 Youtube: Dinlemek için tıkla!
Yorumlarını bekliyorum.
Belki de sen de bazı duyguları burada kendi ruhunla buluşturursun.
🎛️ Mutlu Yiğit